Bir zaman doğar zaman diliminden kopuk dünyanın acılarından güleç yüzlere hasret bekleyiş çarkı. Malum olur ekşiyen sıfatların sıfatsız benlikleri acı trajedi yaşanmış geçmiş kahrından yorgun gelecek yeni gün sevdası.
Garlarda dumanlanır yılların yıpratamadığı hasret treni. Umut olur kara tren tütsüsü borazan sireni sedasınca. Uzun yolun durgun duraklarında soğuk betonarme taburelerinde soluklanır molalı hasret dumanı. Son dumanın sonunda nefeslenirken vicdan.
Öte geçmişin derin çizgileri melunundan nefretleşir açar yeni güne yeni yüzünü. Düş olur yol boyu dalan gözlerin yürekte cereyan eden geçmişi. İşte öyle diye diye… İçli içli dile dolanır sevdaya ahenk duygular ritimli melodiler dizisinde.
Garip duyguların omuza yüklendiği ağrılarınca ele yansır kalpler acısı yol uzar sevda uzar uzar son durak molası. Canı yola koymalı yolda bekleyen varsa canan
Kepazeye yüz tutkun tutuklu aşkların sonuncusunda son bakışın dolgun bilgesi yazılanların ışığında ışıldarken gelecek bir zaman bir zaman idareli kullanmalı ölümlü zamanı. Hayat yoldan kısa yol çekilmez bir zaman ama olmamalı ayrı gayrı.
Hasretlik düşürmüşken yaban ellere ardı olur gözyaşı geçmiş güne belalı.
Lakin kaçmamalı olup biten yaşanmış geçmişten. İnkâr etmemeli onur duymalı navarsa
Bir zaman yaşanmalı yürekte sevda bir sevda yaşamalı dilden dile anlatılan zamanda. Yakmalı azap duymalı kahretmeli nefret etmeli kim bilir kendinden sebebinden medet uman sevdiğinden. Hırsın soğuduğu terli yerinde anlamalı bilmeli görmeli sevmeli yaşanmış geçmişin yüce kahramanını.
Oldurmalı aşkı yaşama doldurmalı canı canana doyasıya kana kana kaçmamalı ürkek tavırlarla.
Bir zaman olur olur ya bir yerde bir zaman eli başka yüzü başka çıkar sevda karşına.
Bir zaman anlamalı bir zaman yaşanılanları.
Bir zaman değil her zaman sev kendinden fazlasıyla.