Sensizliğin müebbetindeyim Sevdam...
Gidişinden arta koskoca ßir sensizlik doğuyor geceme
Şafağının gölgesinde hasretin yeşeren…
Zamanın maharetli elleri yokluğunu yüreğime nakış nakış işlerken;
Gözyaşımın acı seremonisi eşliğinde Uğurluyorum seni
Yüreğimden Hasret Şehrine.. İnan üzülmüyorum Sevdam.
Nasılsa Rüzgar; Saçlarına konan yağmur kristallerinin bestesini okuyarak çarpacak Serseri sokaklarımın köhne köşelerine.
Zaman Sensizliği işleyecek yüreğimin her zerresine
Ah bir bilsen ne fırtınalar kopar her gece Gözyaşımın hasret denizinde… Üzülmüyorum işte… Şiirler nasılsa Şairlerin kaleminden sıyrılıp esecek yüreğime Bülbüller yokluğunu mısralarda şekillendirip güfte yapacak sensizliğe…
Yüreğim ise Saniyelerin sessizliğe diz çöküşünden beri
Sensizlik türküsünün sağır esaretinde..
Şimdi gecenin sabıkalı yalnızlığında kah senli kah sensiz
kazırım imkansız sevdamı Yüreğimin Ta şurasına…
Derbeder sokaklarda seni esen rüzgar
bırakmış ahengini saniyelerin tozlu Sayfasına ßak Ağır sevdam.
Gözlerim yine sensizliğe küsmüş kapatmış perdelerini yokluğunun yamacına… Güzelliğine diz çöken ay sarılmış karanlığın Namahrem kucağına…
Ölüm biraz daha aşina olmuş biraz daha yanaşmış hayat Irmağıma..
Sensizliğin ßuruk isyanı dudaklarımdan damla damla Yer yüzüne düşerken Yokluğunun zorunlu seyircisi olarak yaşıyorum bu sinemada…
Bana verilen rol ise imkansız bir sevda…
Hani sensiz olmak varya hani sensizliğin vuslatında yaşamak…
Hani yalnızlığımın katili olan sensizlik varya Karanlığın ellerinden
Bir çığ gibi düşüyor omuzlarıma.. Kaldırımlar koymuş postasını
Duvarlar sitemli bana … Gündüzler kırmış kalemimi kader SEVDİĞİM için ferman çıkarmış başıma… iki buçuk damla göz yaşımı Adını zikreden yorgun nefesimi emanet ediyorum Rüzgarın takatsiz kollarına Mısralarımı rüzgara sürgünlüyorum. Her şiirimi alıp kaderden firari olarak ßırakacak yüreğinin sevdalı sularına… Ellerin var nasır tutmuş yüreğimin bitkin ellerine Hayalin gizli Sensizliğin kahpe saniyelerinde Zaman sensizliği esmiş kader umutsuzluk mührünü bırakmış namahrem gözlerime… Bir özlem tutturmuşum ki Öylece sarılmışım denizin mahur bedenine… Vuslat çaresizce gardiyanlığa tayin edilmiş Kader mahkemesi bana sensizliğin müebbetini vermiş Hayatım ise satır aralarında kelepçelenmiş.. Ömrüm 3 noktanın ilkinde tükenmiş… Titrek ellerimle okşarken gecenin sen kokan saçlarını Umudum Bahara ertelenmiş Bahar ise çoktan seninle beraber Gönül Şehrimi terk etmiş… Hislerim sensizlikte her nefeste yeşerirken Umudum sensizliğin gölgesinde tükenmiş… Şimdi Gecenin ihtiyar kodesinde Gözlerinin zindanında Ölümün penceresinden görünür sevdam ay ışığının ak dudaklarında… Zaman yokluğunda durdu Ağır sevdam… ßu saatlerde gece ßenim şiirmi okuyacak pencerene.. ßir göz yası olacağım pencerenin buğusunda çırpınarak eriyen.. ßir şiir yazacağım şairlerin mısraları katleden.. Ve bir isimle veda edeceğim ßu ağustosa.. Kaderin kurduğu dar ağacına çıkacağım kaygısızca… Ay ışığının dudaklarında yaşayacağım sevdamın nihayetini. Son Arzum sorulduğunda Dudaklarımdan ölümün ellerine dökülen 2 Kelime ile sarsılacak Dünya…
AĞIR SEVDAM!