Hiç duydunuz mu hiç dinlediniz mi?
Bir gece yolculuğunda bir ara yola saptınız mı hiç?
Duruverdiniz mi orada öylece?
İndiniz mi arabanızdan aşağı?
Hayır mı?
O zaman ben anlatayım size neler olacağını.
Önce sağır olduğunuzu düşüneceksiniz.
Acele etmeyin bekleyin.
Sessizliğin sesi sarıverecektir sizi yavaşça.
Ve birdenbire fark edeceksiniz gecenin daha önce hiç duymadığınız seslerini.
Bir yaprağın açılırken çıkardığı ses bir böceğin sesi uzaklarda öten bir baykuşun sesi.
Ben küçükken bir gece dedem demişti ki;
yeterince sessizse ortalık ve yeterince dikkatli dinlemişsek duyabiliriz yıldızların sesini...
Evinizde bile başarabilirsiniz bunu.
Gecenin ilerlemiş saatlerinde trafik gürültüsü durduğunda fark edeceksiniz evinizdeki "sessizliğin sesini".
Son sayım gününü hatırladınız mı?
Geçen bir arabanın ne kadar gürültü yaptığını?
Peki hiç kendi içinizde yaşadınız mı duydunuz mu kendi "sessizliğinizin sesini"?
Sessizlik terk ediş değildir sessizlik kaçış değildir sessizlik teslimiyet değildir onaylamak da değildir hiç bir zaman.
Fark ettiniz mi?
Sessizliğin bir başkaldırı bir direniş bir çığlık olduğunu bir sitem bir reddediş olabildiğini duyabildiniz mi?