Elimde avucumda ne varsa yitirerek yürüyorum gözlerinden başka bir yere bakmamaya çalışarak çünkü gözlerin deniz fenerim benim gözlerine bakmazsam düşeceğim…
“İçinde sen olmasan bu hayatın başka nesi var ki” diye düşünüyorum çoğu zaman. Yanımda sen olmasan neye güveneceğim yüreğimde sen olmasan neyle besleneceğim?
Her yanı kırık bir köprü üzerinde ilerliyor yaşamım. Ayağımı bastığım parça kopup kayboluyor uçurumun uçsuzluğunda gözlerine bakıyorum bense sadece gözlerinde aşkın en saf hali var ellerimden tutuyor gözlerin gözlerin yaşamla aramdaki köprüleri bağlıyor.
Sana baktıkça anlıyorum; aşk; bambaşka bir hayat sunuyor bana umutlar sunuyor aşk beni karşı kıyıya geçiriyor. Yıkılan köprülerin üzerinden düşmeden yürümemi sağlıyor.
Aşk bana seni sunuyor.
Gözlerini kapatmaktan söz ediyorsun sense bana yorulmaktan söz ediyorsun. Tüm bunları bilmeden kendince yaşamaya çalışıyorsun kendi uçurumlarında parçalanıyorsun benim yaşamıma bağ olduğunu bilmeden kendi bağlarını koparmak istiyorsun.
Oysa sen gözlerini kaparsan ben yaşamdan düşeceğim.
Eğer sen vazgeçersen ben öleceğim…
Avuçlarımda sakladığım üç beş kırık umudum var sadece başka da hiçbir şeyim…
Sana bunlardan başka bir şey veremiyorum. Sana mucizeler vaat edemiyorum. Ama söz verdiğim gibi; mucize aratmayacak kadar seviyorum seni. Hep söylediğim gibi tek yapabildiğim şeyi; en güzel yapabildiğim şeyi yapıyorum;
Seni seviyorum.
Elimden başka bir şey gelmiyor ki
Avuçlarımda sakladığım üç beş kırık umudum var sadece
başka da hiçbir şeyim…