Kıskançlık, yaşamın her döneminde görülebilir ancak çocuklukta biraz daha yoğun yaşanır. Kardeş kıskançlığı doğal bir duygu olup, şiddeti ve dışa vurumu her çocuğa göre farklılıklar gösterebilir. Kardeş kıskançlığı duygusuyla savaşmak yerine çocuğa bu duygusunu kabul edilebilir olduğu ve nasıl başedeceği öğretilebilir. Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü'nden Pedagog Güzide Soyak, anne babalara dikkat etmeleri gereken konular hakkında bilgiler verdi.
Kıskançlık yaşayan çocuklar ne gibi endişeler taşırlar?
Kardeş kıskançlığı her çocukta ve aynı oranlarda görülmeyebilir. Çocuklar arasındaki yaş farkı ne kadar yakın olursa, özellikle küçük yaş döneminde daha yoğun yaşanabilir.
Anne -baba tutumları, cinsiyet, yaş faktörü ve aradaki yaş farkı sıkıntıların boyutunda etmen olur. Çocuk, kendisinin daha az sevildiğini ve ilgi gördüğünü düşünür. Eğer çocuklar arasındaki yaş farkı 2.5/3 yaştan az ise, bu daha yoğun yaşanan bir duygu olur. Birbirine yakın dönemlerde olan çocukların ihtiyaçları da benzerlik taşır. Aynı ilgi ve enerjiyi göstermek, anne ve baba için zorlayıcı olabilir. Gördüğü ilginin bölünmüş olması annenin ilgisini kaybediyor olduğunu düşündürtür.
Nasıl davranışlar sergilerler?
• Anneden uzaklaşma ya da daha önceden istemediği şeyleri talep etme gelişebilir.
• İçe kapanabilir. Uyku ve yemek yeme ile ilgili sorunlar başlayabilir ya da aşırı sinirli olabilir.
• Alt ıslatma, parmak emme, bebeksi konuşma, ağlama görülebilir. Kendi başlarına yemek yemek istemeyebilirler. Anne - baba ile birlikte uyumak için hayali korku hikayeleri uydurabilirler.
• Anne - babaya ve çevrelerine sözlü ve fiziksel olarak sataşabilirler. Kendisinden istenileni yapmakta isteksiz olabilir.
• Anneyi kontrol etmek ve sevgisini sık sık sorgulama eğilimi gelişebilir.
• Okula gitmek ile ilgili sorun çıkartabilir.
• Bütün bu faktürler anne babanın tutumu ile azalabilir ya da çoğalabilir.
Anne ve babanın yapması gerekenler
• Anne ve babalar ne kadar eşit davranırlarsa çatışmanın o kadar az olacağını sanırlar. 5 yaş ile 10 yaşın ihtiyaçları ve bunların çözümünde kullanılan yöntemler aynı olamaz. Çocukların yaş dönemlerine uygun iletişim kurmak gerekir. Taleplerini bununla orantılı olarak değerlendirmek gerekir.
• Tartışmaların olması olağandır. Bu tartışmaları çözümlerken kişisel sınırlarını da öğrenirler. Ebeveynler buna ne kadar müdahale ederse, baş etme becerilerinin de gelişmesini engellemiş olurlar. Fiziksel zarar vermedikleri ve birbilerinin haklarını taciz etmedikleri sürece anne-baba müdahale etmemeli, haklı ve haksız ayırımı yapmamalı.
• Kıskançlığı yoğun yaşayan çocuk ile ilgili, günlük işlerde onun da seçebileceği bir yakından yardım istenmeli. Diğer kardeşin olmadığı baş başa geçirilen saatler de planlanmalı.
• Unutulmamalı ki, kardeş bile olsalar her çocuğun kişiliği farklıdır. Farklılıklarına saygı gösterilmeli, kızmak yerine duygu ve düşüncelerini dinleyin.
• Ev içi ve kardeş ile ilgili günlük sorumluluklar verin ve bunları yerine getirdiğinde sözlü olarak övün.
• Yeni bir kardeş gelme aşamasında eşyalarını ve oyuncaklarını onun izni olmadan bebeğe vermeyin.
• 3 yaşındaki bir büyük kardeş bebeğin canlı olduğunu ve ona zarar verebileceğini bilemez, ilgisini gösterdiğimiz tepkiye öfke duyar. Zaman içerisinde bizim davranışlarımızla paralel olumlu ya da olumsuz tutumlar geliştirir.
• Anne ve babanın çocuklar ile ilgili iş paylaşımı yapmış olması gerekir. Anne, bebeği emzirirken baba da büyük çocuğun giysisini değiştirebilir.